Medeni Kanunumuz da Boşanma sebepleri ZİNA, HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ, SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME, TERK, AKIL HASTALIĞI VE EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI olarak sayılmıştır.
MEDENİ KANUNDA YER ALAN BOŞANMA SEBEPLERİ
ZİNA, HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ, SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME, TERK, AKIL HASTALIĞI sebepleri daha özel boşanma sebepleri iken EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİ ise daha genel bir boşanma sebebi olarak açıklanabilecektir.
TEK TARAFIN BOŞANMAK İSTEMESİ
Taraflardan birinin boşanmak istemesi, müşterek haneden ayrılması, tek taraflı olarak evliliğin bittiğini düşünmesi veya tek taraflı olarak boşanmaya karar vermiş olması, açılan bir boşanma davasının kabul edileceği veya evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunun kabul edileceği anlamına gelmemektedir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebebiyle açılmış olan bir boşanma davasında, boşanma davası açılmasına sebebiyet veren tarafın kusurlu olduğunun ispatı büyük önem taşıyacaktır. Zira açılmış olan davada aleyhinde dava açılan kişi boşanma davası açılmasına sebebiyet verenin kendisi olmadığını yani açılan davada kusursuz olduğunu ispat eder ise boşanma davası reddedilebilecektir. Boşanma davalarında kusur ve kusurun ispatı bu sebeplerle büyük önem taşımaktadır. Boşanma davası açan tarafın kusursuz olması veya karşı taraftan daha az kusurlu olması kanun tarafından açıkça belirtilmiştir. Açılan boşanma davasında davacı olan taraf, karşı tarafın yani davalının boşanmaya sebebiyet veren taraf olduğunu yani kusurlu taraf olduğunu mahkeme nezdinde ispat etmesi gerekmektedir. Davacının açtığı davada karşı tarafın kusurunu ispat etmesi gerekmekte olup eğer ki davacı karşı tarafın kusurlu olduğunu ispat edemez ise davalının, davacının da kusurlu olduğunu veya daha çok kusurlu olduğunu ispat etmesine gerek kalmadan dahi davanın reddedilmesi durumu söz konusu olabilecektir.
Kanunun aradığı ve aile mahkemelerinin dikkat edeceği boşanma isteminin tek taraflı olması halinde aleyhinde boşanma davası açılan tarafın kusurlu olmasıdır. Zira tek bir tarafın aile birliğini temelinden sarsıldığını düşünmesi ve tek taraflı olarak boşanmayı istemesi durumunda davalının yani boşanmayı istemeyen tarafın haksızlığa uğramasını engellemektir.
Tek taraflı olarak boşanma isteyen taraf, karşı taraf her ne kadar boşanmayı istemese de evlilik birliğinin bu şekilde devam etmeyeceğini düşünebilecektir. Lakin burada kanun koyucu boşanma davalarında kusura ve kusursuzluğa ayrıca önem atfetmiştir. Bu sebeplerle karşı tarafın hiçbir kusuru yokken tek taraflı olarak boşanmanın İstenmesi halinde her iki tarafın da boşanma konusunda ortak irade ortaya koyması halinde boşanmanın gerçekleşeceği kanunda ayrıca belirtilmiştir. Bunun dışında ise karşı tarafın hiçbir kusuru bulunmamakta ve karşı taraf boşanmayı istememekte ise davacının boşanma istemiş olması durumunda açılan boşanma davasının reddedilme olasılığı yüksek olacaktır.
BOŞANMAK İSTEYEN TARAFIN KUSURUNUN BULUNMAMASI
Davacının, davasından hiçbir kusuru bulunmamakta iken tek taraflı olarak boşanmayı istemesi sebebiyle müşterek haneden ayrılması durumunda sırf bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu kabul edilemeyecektir. Böyle bir durumda davacının açmış olduğu davanın reddedilmesi durumunda ise kanun koyucu açılan davanın kesinleşmesinden itibaren 3 senelik zaman zarfında ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halinde bu 3 seneden sonra açılan boşanma davasında artık kusurunun aranmayacağı ve yalnızca ortak hayatın kurulamamış olmasının dikkate alınacağını ayrıca hüküm altına almıştır. Kanun koyucu burada boşanma davalarında kusur olgusuna bir istisna getirmiştir.
Kanun Koyucu tarafından getirilmiş bu istisnaya göre tarafların her ikisi de kusursuz iken taraflardan yalnızca birisinin boşanmayı istemesi halinde veya aslında kusurlu olan tarafından boşanmayı istemesi halinde açılan bir boşanma davasında dava reddedilmiş ve mahkemece dava reddedilmiş olmasına rağmen taraflar arasında ortak hayat 3 sene geçmiş olmasına rağmen tekrar kurulamamış ise artık kimin açtığı önemli olmadan tekrar açılan boşanma davasında mahkeme kusur olgusuna bakmayacak yalnızca ortak hayatın yeniden kurulup kurulmamış olduğuna bakarak tarafların boşanmasına karar verecektir.