İşçinin fazla mesai yapması ile mesai alacağı muaccel hale gelecektir, yani işçinin fazla mesai yaptığı andan itibaren işverenden karşılığını isteme hakkı bulunmaktadır.

Genellikle uygulama olarak mesai alacakları da işveren tarafından maaş ödeme gününde ödenmektedir. Mesai alacaklarının ödenmesi konusunda makul sürenin de maaş ödeme gününe kadar olabileceği söylenebilir.

FAZLA MESAİ ALACAĞI NE ZAMAN ÖDENİR  

İşçinin mesai alacakları ödenmediği sürece buna bağlı olarak haklı fesih yapma imkânı bulunmaktadır. İşçisinden mesai talebinde bulunan işverenin bu mesaiyi karşılıklarını en geç maaş ödeme gününde ödemesi gerekmektedir. İşçiye maaşı ödendiği halde yaptığı mesai karşılıkları ödenmiyor ise bu durumda işçinin mesai alacaklarının karşılığı ödenmediği sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenlerle fesih edebilme imkanı bulunmaktadır. İşçinin mesai karşılığı süresinden geç ödense dahi eğer mesai alacaklarının karşılığı tamamen ödenmiş ise bu durumda artık işçinin bu sebebe bağlı olarak iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshi etme imkanı kalmayacaktır. Yani işçinin mesai alacakları ödenmediğinden bahisle iş sözleşmesini feshetme isteği varsa mesai karşılıkları ödenmeden bu hakkını kullanması gerekmektedir.

FAZLA MESAİ KARŞILIĞI ÖDENMEYEN İŞÇİ NE YAPABİLİR.

Çalışma ilişkisi devam ettiği sürece işçi mesai alacakları ödenmediği sürece bu sebebe bağlı olarak iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshedebilir. Bunun yanı sıra işçi işte çalışmaya devam etmek istemekte ama bir yandan da mesailerinin ödenmesini istemekte ise işten ayrılmadan da dava yoluna giderek mesai karşılıklarını dava yoluyla işverenden isteme hakkına da sahiptir. Fakat pratikte bu imkanın kullanılmadığını görmekteyiz. Zira iş ilişkisi devam ederken işverene karşı dava açan işçi, işverenin veya işveren vekillerinin kendisine karşı hal ve tavırlarının değişeceğinden olumsuz ulaşacağından korktuğu için pratikte iş ilişkisi devam eden işçinin işverene karşı mesai alacağı istemiyle dava açtığına pek rastlanmamaktadır. İşçinin mesai yaptığı andan itibaren mesai alacağı muaccel hale gelmiş olduğundan fazla mesai alacaklarında 5 yıllık olan zaman aşımı mesainin yapıldığı andan itibaren başlamaktadır. Kıdem tazminatında ise 5 yıllık olan zaman aşımı iş sözleşmesinin feshi ile başlamaktadır. Bu sebeplerle işçi işten ayrıldıktan sonra işverene karşı açtığı fazla mesai alacaklarının kısmen zaman aşımına uğradığı durumlarla karşılaşılmaktadır.

İŞÇİ İŞTEN AYRILDIKTAN SONRA ÖDENMEMİŞ MESAİ ALACAKLARINI İŞVERENDEN TALEP EDEBİLİR Mİ?

Pratikte daha çok işçi, işten ayrıldıktan sonra geçmiş dönemde yapmış olduğu mesai karşılıklarını işverenden istemektedir. Zira yukarıda da bahsedildiği gibi işçinin çalışırken de işverene karşı mesai alacakları için dava hakkı bulunmakla birlikte çalışma ilişkisi devam ederken açılan bir davanın çalışma ilişkisini olumsuz etkileyebileceği düşüncesi dolayısıyla daha çok mesai alacaklarının iş ilişkisi bittikten sonra talep edildiğini görmekteyiz. İşten ayrılan işçi, işverenden mesai alacaklarını talep edecek ise öncelikle zorunlu arabulucuya başvurmak zorundadır. Zira işçi işveren uyuşmazlıklarında alacağa konu tüm davalar öncesi zorunlu arabulucuya   başvurulması dava şartıdır. Zorunlu arabulucuya başvuru yapacak olan işçinin, bu hususta öncelikle iş hukukunda uzman avukattan yardım alması en doğrusu olacaktır. Bunun yanı sıra işçinin adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarından da zorunlu arabulucuya başvurma şansı bulunmaktadır. Fakat arabuluculuk sürecinde işveren karşısında daha zayıf konumda olan işçinin kendisini iş hukukunda uzman avukat aracılığıyla temsil ettirmesi, işçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmesi açısından en uygunudur. Zira işçi, işverenden almayı hak ettiği fazla mesai alacaklarının hesaplanmasını tam olarak yapamayabileceği gibi işveren tarafından daha az ödemeye ikna edilmeye de çalışılabilecektir. Bu hususta işçinin arabuluculuk süreçlerini iyi bilmesi ve arabuluculuk sonucunda bir anlaşmaya varılması halinde dava yolunun kapanacağını bilmesi önemlidir. Bu süreçte arabulucu da işçiyi ve işvereni yönlendirme konusunda veya bilgi verme konusunda arabuluculuk kanunu ve etik kurallarıyla bağlı olup işçinin bu süreçte kendini güçsüz hissetmemesi için kendisini bir avukat ile temsil ettirmesi önemlidir.

ARABULUCULUK SÜRECİ SONUNDA FAZLA MESAİ ALACAĞI ÖDENMEYEN İŞÇİ NE YAPMALIDIR.

Arabuluculuk sürecinde işveren ile anlaşma sağlayamayan işçi yani arabuluculuk sürecinde de fazla mesai alacağı ve diğer işçilik alacaklarını işverenden alamayan işçi arabuluculuk süreci sonunda düzenlenmiş olan anlaşamama tutanağı ile artık işverene karşı dava açabilir hale gelecektir. Çalışma ilişkisi devam ederken veya İş çıkışında fazla mesai alacakları ödenmeyen ve bu sebeplerle zorunlu arabulucuya başvurmak zorunda kalan işçinin arabuluculuk süreci sonunda da fazla mesai alacağı ödenmemiş ise artık yapılması gereken işverene karşı dava açmak olacaktır. Fazla mesai alacağı ödenmeyen ve arabuluculuk sürecinde de işveren ile anlaşma sağlayamayan işçinin artık fazla mesai alacaklarının ödemesini alabilmesi için işverene karşı dava açmaktan başka yolu bulunmamaktadır.   İşçinin dava açmadan işvereni ödemeye zorlayabilmesinin başkaca imkânı yoktur. Arabuluculuk sürecinde olduğu gibi işçinin dava sürecinde de kendisini iş hukukunda uzman avukat ile temsil ettirmesi çok önemlidir. Zira açılacak olan davada ispat şartları, hangi delillerin öne sürüleceği, nelerin talep edilebileceği, delillerin mahkemeye sunulma süresi, nelerin mahkemede delil olarak kullanılabileceği, tanık dinletilmesi, kimlerin tanık olarak dinletilebileceği, kaç tanık dinletilmesi gerektiği gibi yargılama safhalarına bağlı birçok ayrıntı iş hukukunda uzman avukat tarafından bilineceğinden kişinin avukatsız olarak bir davayı açması ve devam etmesi çok zor olacak ve dava sürecinde usul kurallarına bağlı hatalar yapılmasına sebebiyet verebilecektir.

                                                                                                                                                                                                              

İSTANBUL AVUKAT EZGİ ESNİK GÜNAY HUKUK BÜROSU