HAKSIZ REKABET NEDİR? 

 Haksız rekabet nedir, ticari hayatta rekabet ilişkileri nasıl olmalıdır? Ülkemiz ekonomik rejiminde de  uygulanmakta olan “piyasa ekonomisi” modelinde piyasa içi rekabet olmazsa olmaz nitelik taşısa da bu rekabetin sınırları kanunlar ile çizilmiştir. Zira rekabet ilişkilerinin tekelleşmeye yol açması ekonominin bozulmasına sebebiyet verecektir. Ticari hayatta İktisadi Rekabet İlişkilerinin düzenlenmesi Rekabet Hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Rekabet hukukunun amacı genel olarak piyasada rekabet ortamının korunması olarak ifade edilebilecektir.

Serbest piyasa ekonomisinde ekonominin gelişimi için özel teşebbüsler arası rekabet büyük önem taşımakla birlikte bu rekabetin tekelleşmeye yol açabilecek şekilde yalnızca belirli kişi veya özel teşebbüslerin ön plana çıktığı ve piyasaya hakimiyet sağladığı ekonomik ortamlarda ise dürüst rekabet ortamı bozulacağından, bu tarz eylemlerin önüne geçebilmek, dürüst rekabet ortamını sağlayabilmek ve rekabetin kötüye kullanılabilmesini engellemek amacıyla hukuki ve cezai boyutta düzenlemeler getirilmiştir.

Kast Ajansları hakkında soruşturma başlatıldığı haberleri ile Haksız Rekabet kavramı gündeme gelmiştir.

Rekabetin korunmasına ilişkin olarak Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Fikri Mülkiyet Kanunumuzda ve başkaca özel kanunlarda düzenlemeler bulunmakla birlikte bu kanununlara nazaran Özel Kanun niteliği taşıyan 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun mevcuttur.

Rekabetin Korunması Hakkında Kanun 1. Maddesinde Kanunun amacı “mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.” olarak tanımlanmıştır.

Rekabet Kurumu da bu kapsamda Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasını gözetmek üzere kurulmuş kamu tüzelkişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir kurumdur. Rekabet Kurumu, ilgili Kanun ve mevzuatlar çerçevesinde piyasadaki rekabeti bozan, engelleyen ya da kısıtlayan teşebbüsleri cezalandırır, anlaşmaları denetler, birleşme, devralma ve ortak girişimleri inceleyerek piyasalarda tekelleşmenin önüne geçer,  piyasalarda rekabetin tesisinin sağlamaya çalışır.

Rekabet hukukunun uygulamasında sorumlu diğer organlar idari ve adli yargı mercileridir. Herhangi bir teşebbüs veya kişi, rekabetin kötüye kullanılması yolu ile haksızlığa uğradığını düşünüyor ise,  bu durumu adli yargıya  taşıyarak maddi ve manevi tazminat ile haksız fiilin ortadan kaldırılması, önlenmesi, durdurulması yönünde taleplerde bulunabilecektir. Haksız rekabet teşkil eden eylemler,  kişilerin maddi ve gayrimaddi varlıklarında eksilmeye yol açan eylemler olarak haksız fiil teşkil eden eylemler olarak nitelendirilmektedir. Bu kapsamda bu haksız fiil eylemlerinin yaratmış olduğu sonuçların ortadan kaldırılması için kişilerin hukuk mahkemeleri nezdinde dava açma imkanı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ticari alanda kişiler arası ilişkilerde rekabete aykırı davranışlar aynı zamanda ceza hukuku anlamında suç olarak nitelendirilmiştir.

Rekabete aykırı davranışlar “Haksız rekabet” olarak tanımlanmakta olup Türk Ticaret Kanunu’nda Haksız Rekabet ana başlığı altında ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) Haksız Rekabetin tanımı yapılmamış olmakla birlikte  “dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” ile “dürüst davranış kurallarına aykırılık” şeklinde iki ana niteliği tanımlanmıştır. TTK m. 54’te de Haksız Rekabete ilişkin olarak yer verilen kanuni düzenlemelerin amacı “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması”şeklinde belirtilmiştir.

Haksız rekabet teşkil edecek tüm eylemlerin önceden belirlenmesi imkânsız olduğu için TTK m. 54’te genel olarak bir çerçeve çizilmiş ve TTK m. 55’te ise başlıca haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. TTK m. 55 sınırlı sayı ilkesine sahip olmayıp sadece en sık rastlanan haksız rekabet halleri burada düzenlenmiştir, bunun sonucu olarak bir eylem TTK m. 55’te sayılmasa bile Ticaret Hukukuna göre haksız rekabet teşkil edebilecektir.

Cezai yaptırım açısından ise, suç ve cezaların kanuniliği ilkesi gereği TTK m. 62/1 hükmünde, TTK m. 54’e girenler dahil tüm haksız rekabet halleri değil, sadece TTK m. 55’te ve TTK m. 62’de sayılan eylemlerin cezayı gerektiği düzenlenmiştir. Bu anlamda yapılan eylem TTK m. 54 kapsamında genel olarak haksız rekabet olsa bile TTK m. 55 ve 62’de sayılmadıysa suç oluşturmayacaktır. Bununla birlikte TTK m. 62’nin gerekçesinde vurgulandığı üzere, TTK m. 55’in içinde “özellikle” ibaresi geçen bentlerinde sadece bu ifadeden sonra sayılan eylemler için ceza sorumluluğu söz konusu olacaktır. Bunların tamamı şu şekildedir;

– Başkalarının Mallarını ve Ticari İşlerini Kötülemek (TTK m.55/1-a,1),

– Kendini veya Üçüncü Kişiyi Rekabette Avantajlı Duruma Getirmek (TTK m. 55/1-a,2),

– Kendini Üstün Yetenekli Göstermek (TTK m. 55/1-a,3),

– Karıştırılmaya Yol Açmak (TTK m. 55/1-a,4),

– Karşılaştırmalı Reklam Yapmak (TTK m. 55/1-a,5),

– Tedarik Fiyatının Altında Satarak (Göstermelik) Aldatmak (TTK m. 55/1-a,6),

– Ek Edimlerle Sunumun Gerçek Değeri Hakkında Yanıltmak (TTK m. 55/1-a,7),

– Müşterinin Karar Verme Özgürlüğünü Sınırlamak (TTK m. 55/1-a,8),

– Gizleme Yoluyla Müşteriyi Yanıltmak (TTK m. 55/1-a,9),

– İlanlarda Eksik Açıklamalar Yapmak (TTK m. 55/1-a,10),

– Tüketici Kredilerinde İlişkin İlanlarda Açık Beyanda Bulunmamak (TTK m. 55/1-a,11),

– Eksik veya Yanlış Bilgiler İçeren Sözleşme Formülleri Kullanmak (TTK m. 55/1-a,12),

– Müşterileri Başkalarıyla Yaptığı Sözleşmeleri İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek (TTK m. 55/1-b,1),

– Üçüncü Kişilerin Yardımcılarını Yükümlülüklerine Aykırı Davranmaya Yöneltmek (TTK m. 55/1-b,2),

– Başkasının Çalışanları Aracılığıyla Üretim ve İş sırlarını Ele Geçirmek (TTK m. 55/1-b,3),

– Alıcı veya Kredi Alanı Sözleşmeden Caymaya Feshe Yöneltmek (TTK m. 55/1-b,4),

– Kendisine Emanet Edilmiş İş Ürününden Yetkisiz Yararlanmak (TTK m. 55/1-c,1),

– Kendisine Yetkisiz Olarak Tevdi Edilmiş İş Ürününden Yararlanmak (TTK m. 55/1-c,2),

– Başkasına Ait Çalışma Ürünlerini Teknik Çoğaltma Yöntemleriyle Devralıp Yararlanmak (TTK m. 55/1-c,3),

– Üretim ve İş Sırlarını İfşa Etmek (TTK m. 55/1-d)

– Olağan İş şartlarına uymamak (TTK m. 55/1-e),

– Kanuni Düzenlemeden Önemli Ölçüde Ayrılan Genel İşlem şartları Kullanmak (TTK m. 55/1-f,1),

– Sözleşmenin Niteliğine Önemli Ölçüde Aykırı Genel İşlem şartları Kullanmak (TTK m. 55/1-f,2)

Bu sayılan eylemler dolayısıyla bir kişi veya teşebbüsün haksız rekabette bulunarak suç işlediği düşünülüyor ise savcılık nezdinde şikayetçi olunması durumunda savcılığın yapacağı tahkikat neticesinde eylemin haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmış ise kamu davası açılarak eylemin failinin yargılanması durumu söz konusu olacaktır. TTK madde 62’de haksız rekabet suçuna ilişkin olarak iki yıla kadar hapis ve para cezası verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Haksız rekabet suçu şikayete bağlı bir suç olarak tanımlanmış olup haksız fiil dolayısıyla zarara uğrayanların şikayet hakkı bulunmaktadır.

Rekabet kurumu tarafından haksız rekabete ilişkin olarak başlatılmış olan bir soruşturma olması halinde Rekabet Kurumu ‘nun bu hususta yapacağı soruşturma neticesinde rekabeti bozucu eylem ve davranışlarda bulunuldu kanaatine varılırsa soruşturma başlatılan ve eylemi gerçekleştirdiği kanaatine varılan işletmelere para cezası verilecektir. Savcılık nezdinde haksız rekabet suçuyla ilgili olarak yapılacak olan soruşturmalar ise ancak Ticaret Kanununda belirtilmiş haksız rekabet suçlarına ilişkin olabilecektir.

AVUKAT EZGİ ESNİK GÜNAY HUKUK BÜROSU

İSTANBUL