Son zamanlarda aile içi şiddet haberleri daha sık duyulmakta ve ne yazık ki toplumun her kesiminden kadının şiddete maruz kaldığı gerçeği su yüzüne çıkmaktadır. Peki şiddete uğrayan kadın ne yapmalı?

Ne yazık ki bu toplumun her kesiminden şiddete maruz kalan kadınlar haklarını yeterince bilmemektedir. Çok kere şiddete ve onur kırıcı davranışlara maruz kalan veya aldatılan kadınlar haklarını bilmemeleri sebepleri ile boşanma davası açmamakta, haklarını bilmemek çoğu kez kadınları bu gibi hallere boyun eğer hale getirmektedir. Peki aile hukukunu düzenleyen Medeni Kanunumuza göre boşanma şartları ve devletin sağladığı olanaklar nelerdir.

Medeni Kanunumuzda boşanma sebepleri Zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk; akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak sayılmıştır.  Tüm bu boşanma hallerinde iddiada bulunanın bu iddiasını, somut deliller ile ispat etmesi aranmaktadır. Çoğu kere dava açmak isteyen eş yaşadığı olayları nasıl ispat edeceğini düşünmekte, ispat koşulunu yerine getiremeyeceğini düşünerek dava açmamaktan çekinmektedir.

Eşlerin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması genel boşanma sebebi sayılmakta olup daha özel boşanma sebepleri olan zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk; akıl hastalığı sebeplerinden her biri de aile birliğinde ortak hayatı temelinden sarsan davranışlardır.

Boşanma davası açan eş, açmış olduğu davada iddialarını tanık, sosyal medya yazışmaları, sosyal medya paylaşımları, telefon kayıtları, resim, görsel ve yazılı her tür delil ile ispat etmeye çalışabilir. Boşanma davası açmak isteyen eşin en çok korktuğu ise dava sürecinde ve sonrasında geçimini nasıl sağlayacağı düşüncesi olmaktadır. Boşanma davası açan eş, eğer çalışmıyor ve geçimin sağlayacak durumu da bulunmamakta ise mahkemeden dava süreci için barınma ve geçimini sağlayabilmek için geçici önlemler alınmasını isteyebilir. Örneğin geçimini sağlayacak ve kalacak yeri olmayan eş, aile konutu olarak kullanılan evde çocukları ile birlikte kalmasına karar verilmesini isteyebileceği gibi mahkemeden tedbir nafakası bağlanmasını da isteyebilir. Mahkemece, hem dava sırasında geçimini sağlayamayacak olan eşe hem de müşterek çocuklara önlem olarak tedbir nafakası bağlanmasına karar verilebilir. Tedbir nafakası isteminde bulunabilmek için davacı veya davalı olmak fark etmemekte olup henüz davanın başında geçici bir önlem olarak nafaka ödenmesine karar verecek olan mahkeme, bu aşama da kimin kusurlu olduğuna da bakmayacaktır. Bağlanacak olan bu nafakanın miktarı ise tarafların maddi durumuna göre belirlenecektir.

http://www.yasemin.com/yasam/haber/2459375-bosanma-davasi-hakkinda-her-sey