Bilindiği üzere bireyler doğar, büyür ve en nihayetinde ölür. Bu süreçte ise kimi zaman hastalıklar ile karşılaşılmaktadır. Bu gibi durumlarda ise hekimlere başvurulur. Hekim, sizlerin hastalığı ile ilgili bir teşhiste bulunur ve neticede bir tedavi yöntemi belirler.
Belirlenen bu yöntem eğer ameliyat ise sizlere durum anlatılır. Riskli bir ameliyat öncesinde ise hastalara ameliyatın risklerinden bahsedilir ve olası tehlikelere karşı uyarılır. Bu noktada hasta ameliyat olmayı isterse bir anlaşma imzalanır. O anlaşmada hastanın ilgili riskleri okuduğunu ve kabul etiğini ifade eden hükümler yer almaktadır. Eğer sizler o anlaşmayı imzaladınız ve orada yer alan sorunlardan birisi tezahür etti ise bu noktada tazminat alamazsınız.
Zira sizlere daha önceden başa gelebilecek birtakım problemler belirtilmiş ve sizlerin onayına sunulmuştur. Ancak orada belirtilmeyen ya da öngörülmeyen bir problem oldu ise veya bizatihi doktor hatasından kaynaklı bir problem oldu ise bu noktada tazminat davası açabilirsiniz. Peki, hatalı ameliyat sonucu tazminat davası nasıl açılır?
Öncelikle yapılan hatanın ispat edilmesi gerekir. Bu ispat ise maddi bir deli ile sabitlenmelidir. Zira hukukta, ‘’Müddei iddiasını ispatla mükelleftir’’ kuralı esastır. Yani bir iddia sahibi iddia ettiği unsuru ispat etmekle mükelleftir. İspat ettikten sonra maddi delil ile bir avukata başvurabilir ve süreci başlatabilirsiniz.
TAZMİNAT İÇİN GEREKLİ HUSUSLAR
Cumhuriyet Savcılığı’ na suç duyurusunda bulunulduktan sonra savcılık dosyayı inceler. Bahsedildiği gibi bir hatanın hakikaten yani hukuk nezdinde var olup olmadığını etüt eder. Eğer sizin haklı olduğunuz yönde maddi deliliniz var ise bu noktada savcılık ilgili hastane ya da doktor ile ilgili tazminat davası açar.
Açılan tazminat davası süresince taraflardan belirli birtakım belgeler ya da ifadeler istenebilir. Bu istenilen belge ya da ifadeler davanın seyri için hâkim tarafından istenmektedir. Olayı inceleyen hâkim sizin haklılığınıza karar verir ise bu noktada kanunda yer alan tazmin miktarını aynen uygular. Eğer kanunda boşluk varsa ve ilgili olay ile ilgili net bir hüküm bulunmuyorsa hâkim takdirinde daha önceki benzer davaların sonucu aynen tatbik edilebilir.